Merakla beklenen maç, beklediğimiz gibi sonuçlandı. Supermiddleweight WBA şampiyonu Andre Ward, SuperSix yarı finalinde Ermeni asıllı Alman boksör Arthur Abraham' ı UD ile yendi. King Arthur iki önceki yazımda yaptığım uyarıları hiçe sayınca sonuç kaçınılmaz oldu ( buradan blogun pek takip edilmediği sonucu çıkarılabilir). Örovizyonda Ermenistan ne yaptı takip etmedim. Zaten hiçbirşeyi takip etmek istemiyorum artık. Maçın kısa özeti şu; Ward, Abraham' dan 2 gömlek kaliteli bir boksör olduğu için maçı kazandı. Teknik olarak Ward ile Abraham arasında ise 4-5 gömlek var. Eh artık Abraham da bu sıkletin ve bu ayardaki boksörlerin ona fazla geldiğini anlamış ve Almanya' ya kesin dönüş yapmıştır diye umuyorum, aksi takdirde pattiz çuvalına dönecek yakında. Burada esas soru Ward' ın ne kadar iyi olabileceği. Adam olimpiyat şampiyonu, teknik,kondisyon şahane, belli ki kafalı da bir çocuk (şimdilik), ama bir şey eksik gibi. Sanki yeterince agresif değil, ringe çook dashaklı bir boksör gibi çıkıyor ve öyle dövüşüyor ama bir şampiyon gibi olması lazım. Belki biraz kibir olmalı (Ali gibi olsun demiyorum canım), biraz tribünlere de oynamalı. İşin özü, nakavtlı galibiyetlerin sayısı artmalı. Bu hafta Carl Froch- Glen Johnson maçı ile diğer finalist de belli olacak. Sonra da bizleri tadından yenmez bir Ward- Froch SuperSix final maçı bekliyor.
'Neredeyim bilmiyorum/Her taraf sisler içinde/Ateşim yok yanıyorum/İhtimaller denizinde' Memleketin en müstesna Rock gruplarından Yüksek Sadakat' e ait bu güfte ile bahsi geçen denizde uzun ve zorlu parkur yüzüşünü gerçekleştirmeye en yakın sporcumuzun 3. raundun sonunda bana hissettirdikleri ne yazık ki benzer. Muhtemelen yerden kalkmaya çalışırken Avni Yıldırım da buna benzer şeyler hissetmiştir. Yıllar yılı profesyonel boks arenasında sayıları bir elin parmağını geçmeyecek Türk boksör, bizleri bu denizden karaya ulaşma ve hatta çıktıkları karada bir yaşam formu oluşturma konusunda heyecanlandırdı. Yaşam formundan kastım, anlaşılacağı üzere, bu büyük arenada söz sahibi olacak yeni boksörler, antrenörler, organizatörler, tesisler ve hatta turnuvalar çıkarabilmekti. Ama olmadı. Temel boks becerilerini farklı kuşaklarda göç ettikleri Avrupa ülkelerinde edinen Türk ailelerinin çocukları ve onların elde ettiği başarılar şüphesiz guru...
Yorumlar
Yorum Gönder