Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Manny' e Rios morali.

    Arka arkaya 3 düzgün pas yapan futbol takımlarının (her biri bunu yapmak için en az birkaç milyon yuro alan oyunculardan oluşan) sahada yaptıkları, ''şiir gibi futbol'' olarak nitelendirilir ya...Hah işte ben şiir de futbol da sevmiyorum kardeşim. Ama yukarıdaki videoda olan biteni de nasıl ifade edebilirim bilemiyorum.     Yazıp çizdiğim bu sporu diğerlerine göre farklı ele alan adamları, doğal olarak gönlümde ayrı bir yere koyuyorum. Manny' e bakın mesela; yerinde durmuyor, darbe almaktan korkmuyor, sıkıcı bir savunma yapmak gibi bir derdi yok, yaptığı işten zevk almayı biliyor. Öyle ki nakavt ile kaybettiği maçta bile yerden gülerek kalkıyor. Alışılagelmiş yumrukların çok dışında, temel boks bilgisi ile tamamen çelişen yumruklar atıyor (1:12 deki gibi) ve etkili de oluyor. Sen ne anlatıyorsun birader, adam Pacman, izahate gerek yok diyenler; bi susun lan. Şiirsel boksa methiye düzüyorum, karışmayın. Roy Jones' u seviyorum ben Antonio Tarver' ı değ

Galiptir bu yolda mağlup, bir başka deyişle ''Howard Foster senin ben...''

    Genç George Groves, 36 yaşındaki Carl Froch' a karşı çıktığı maçı kazanabilir miydi bilemiyoruz. Ben de dahil birçoklarına göre bu mümkündü ama hakem Foster, işin sonunu görmemize izin vermedi. Sonuçta 9. raundda hakem bu güzel maçı durdurdu  TKO ile Froch kazandı ama acaba gerçekten kazandı mı? Maç öncesi Groves (25) doğal olarak iddialı demeçler verirken zaman zaman ağzını bozsa da, profesyonel arenada bunlar olağan davranışlardı. Froch cephesi ise yaş ve tecrübenin etkisiyle daha makul ve soğukkanlı açıklamalar yapmıştı. Benim açımdan Groves adına en önemli soru işareti, ne tecrübe ve yetenek farkı, ne de onun gibi genç bir profesyonel için tehlikeli sayılabilecek aşırı özgüveni idi (hele ki rakibin Froch gibi bir adamsa). Belki amatör kariyeri sınırlı bir boksör olması ve erken profesyonelliğe geçiş kararı bir handikap gibi görünebilirdi. Ama kısa zaman dilimine 19 galibiyet sıkıştırmış çok yetenekli bir velet olduğu nicedir bilinen bir gerçekti. Esas sorun tüm olumlu yön

Boks mu ıyy çok vahşi !!!

    Boksun çok vahşi ve hatta iğrenç bir spor olduğunu düşünebilirsin. Bir dakika o zaman burda ne işin var sigigit lan.. Evet arkadaşlar biz bize kaldığımıza göre bazı ön yargıları parça pinçik etmeye başlayabilirim. Pek tabi bunu yaparken bilim adamı kişiliğimden ve bilimin bizzat kendisinden faydalanmak isterdim ama google akademik sağolsun gerek kalmadı. Minibüs yolunda büfe sahibi adamsın ne bilimi dediğinizi duymamış olmayı isterdim. Unutmayın ki her güzel çift kaşarlı veya goralı bilimle yoğrulup hazırlanır. Kaşar ve sucuğun ince kesimi geometri, sosisin içeriği ise kimyadan faidelenmek sureti ile oluşturulur ve hizmete sunulur. Yine hatırlatmakta fayda var, yanında içtiğiniz kolanın formülü de hala bir sır (bir de bizdeki ayranınki). E ne oldu bilim karşıtları, şakirtler, apışıp kaldınız. Konuya dönüyorum ve soruyorum ''Boks sert bir spor evet ama ne kadar sert? Çok fazla sakatlık riski var mı? Ben dünyaya yeni düşmüş bir uzaylıyım ve iki yetişkin insanın birbirlerin

Yok dükkanı daha kapatmadık. Gel otur bi çay iç.

  Biraz ara vermiş olabilirim. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı biraz. Yoğun ilgi ve üzerimdeki sorumluluğun oluşturduğu baskı eziyordu beni. Kim bilir, heyecanımı kaybetmiştim belki de. Tembelliğe methiye düzmeyi de çok iyi biliriz ama bahane uydurmak daha kolay.    Biz yokken boks adına çok şey kaçırdığımızı söyleyemeyeceğim. Ya da öyle düşünmek işimize geliyor olabilir. Önce bir özeleştiri ile başlayalım. Birinci çoğul şahıs ile konuşmak böyle bir ortamda gayet samimiyetsiz. Sonuçta yazıların %95 ini yazan tek bir kişi olduğuna ve blog hadisesi bünyesinde ziyadesiyle kişisellik barındırdığına göre artık sadece birinci tekille yazıyorum. Ezcümle blog benim ulan, yaklaşmayın. Daha önce yazar ve kurucu üye sıfatı ile kadromuzda barındırdığımız isimler, beklendiği gibi patates çıktılar. İte kaka, rica minnet iki tane yazı zor yazdırabildim. E ben yazmıyorum sana ne oluyor, eli kalem tutan adamsın, iki kelam etsene. Hal böyle olunca yola tek tabanca devam etmenin zamanı gelmiştir. Hem böy