Ana içeriğe atla

Yok dükkanı daha kapatmadık. Gel otur bi çay iç.

  Biraz ara vermiş olabilirim. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı biraz. Yoğun ilgi ve üzerimdeki sorumluluğun oluşturduğu baskı eziyordu beni. Kim bilir, heyecanımı kaybetmiştim belki de. Tembelliğe methiye düzmeyi de çok iyi biliriz ama bahane uydurmak daha kolay.
   Biz yokken boks adına çok şey kaçırdığımızı söyleyemeyeceğim. Ya da öyle düşünmek işimize geliyor olabilir. Önce bir özeleştiri ile başlayalım. Birinci çoğul şahıs ile konuşmak böyle bir ortamda gayet samimiyetsiz. Sonuçta yazıların %95 ini yazan tek bir kişi olduğuna ve blog hadisesi bünyesinde ziyadesiyle kişisellik barındırdığına göre artık sadece birinci tekille yazıyorum. Ezcümle blog benim ulan, yaklaşmayın. Daha önce yazar ve kurucu üye sıfatı ile kadromuzda barındırdığımız isimler, beklendiği gibi patates çıktılar. İte kaka, rica minnet iki tane yazı zor yazdırabildim. E ben yazmıyorum sana ne oluyor, eli kalem tutan adamsın, iki kelam etsene. Hal böyle olunca yola tek tabanca devam etmenin zamanı gelmiştir. Hem böylesi meselenin özüne de daha uygun.
    İkinci özeleştiri de ufak adamlara yaptığım saygısızlık. Featherweight ve aşağısı ile ilgili neredeyse hiç yazı olmaması durumundan bahsediyorum. Şöyle bir açıklama yapma ihtiyacı hasıl oldu: Sevmiyorum kardeşim, izlemesi de yazması da konuşması da keyif vermiyor. Zaten 3 kişi okuyor blogu (yazmayayım diyordum ama artık zamanı geldi), sevmediğim şeyi niye yazayım. Çok istiyorsan git Dan Rafael in blogunu oku. 50 kiloluk adamın attığı yumruktan ne çıkar kardeşim. Benim bile göğsümde yumuşatacağım yumruğu buraya taşımam arkadaş hadi yallah.
    Ne diyordum çok da birşey kaçırmadık. Hızlıca bakalım neler olmuş bu 5 ayda. Ağırdan başlayalım: Vladimir kalıbının adamı olmayan, Marco Huck' u bile zor yenen Povetkin' i sayı ile yendi. İngilizlerin umudu David Price 600 yaşındaki Tony Thompson' a 2 maçta da KO ile yenildi ve bir pubda koruma olarak işe başladı. Kubrat Pulev de aynı Tony' i  yenip Vlad ın yeni muhtemel rakibi oldu. Amerikalıların gözdesi (bence balon) Deontay Wilder kardeşimiz de fason KO zincirini Nicolai Firtha karşısında sürdürdü. Tyson Furry ile adamım Haye in maçı ise antrenmanda David in kaşı patlayınca iptal oldu. Bu arada şuna bir göz atın bence http://www.youtube.com/watch?v=D6hdpqUVYns&list=FLmgo8heaU0BVsenV3LIPGKQ.Bir alt katta Marco Huck ile Ola Afolabi aslında yine berabere kaldılar ama 2 hakem eşitliği bozdu, Huck kazandı. Guillermo Jones ise Denis Lebedev' i tanınmayacak hale getirdi, öyle ki Lebedev' in şemali   hala oturmamış olabilir. Güney Afrika' dan Thabiso Mchunu ağır sıkletten kaçan Eddie Chambers' ı yendi. 
    Light heavyde ise Bernard dede Ermeni asıllı Karo Murat ı yendi, ne zaman bırakacaksın diye soranlara da primleri dışarıdan yatırıyorum emekliliğe 2 sene daha var dedi. Adonis Stevenson son zamanlarda paspasa dönen Chad Dawson a bir de ben vurayım dedi ve ilk raundda KO ile kazandı. İngilizlerin genç yıldızı Nathan Cleverly nin tertemiz kariyer defterini Sergey Kovalev 4. raundda dürdü. Bu adam çok sert beyler, herif hem Rus hem de asker, Kovalev' e dikkat. 
    Favori sıkletim super ortada pek dişe dokunur birşey yok. Andre Ward önce Dawson'ı, sonra da Edwin Rodrigez i yendi. Adam sıkıntıdan üst sıklete bulaştı ama Chad Dawson güzelim kariyerini darmaduman etmek için herkesten çok çalışıyor. Carl Froch ise Kessler ile rövanşa çıktı ve beklendiği gibi rahat kazandı. Gerçi biraz sıkıcı bir maç oldu ama adamlar maç öncesi Tv da birbirlerine karşı o kadar centilmendiler ki pek de şaşırmadım açıkçası. Daha güzeli bu hafta sonu Froch vatandaşı George Groves ile ringe çıkıyor, heyecanla bekliyoruz. Robert Stieglitz ise Artur ''Krallık mı kaldı amk'' Abraham' ı çuval gibi dövdükten sonra Kiyota ve Epko gibi iki rakibe karşı WBO kemerini korudu. Yakınlarda bir Ward veya Froch maçı olabilir Stieglitz' in, zamanı geldi çünkü.
    Orta sıklette Sergio Gabriel Martinez,  Martin Murray' i 8. raundda düşmesine rağmen UD ile yendi ve WBC kemerini korudu. Gennady Golovkin ise Curtis Stevens' a fazla artizliğin sol gözde geçici görme kaybına yol açabileceğini gösterdi, WBA, IBO kemerleri hala belinde. Peter Quillin de Gabriel Rosado' yu yendi. Darren Barker ve Felix Strum da maçlarını kazandı ve bu ikiliyi 7 Aralıkta birlikte ringde görebileceğiz.
    Bunun dışında Floyd Saul Alvarez' i MD, uyuz Tim Bradley JuanMa Marquez' i SD, Dany Garcia da L.Martin Matthysse i UD ile geçti. 
    Bizimkileri soracak olursanız hakikaten kayda değer birşey yapmadılar. Selçuk Tekirdağ' da paraya sıkışık DeMarcus Corley' i yendi. Yakup Odlanier Solis ten temiz bir dayak yedi. Fırat Arslan Marco Huck ile rövanşa çıkacak. Erkan Teper maç başına 300 yuroluk adamları yene yene nasıl olduysa ilk 20 ye girdi vs vs.
    Son olarak söylemek istediğim hiçbirşey yok aslında ama yine de ufak bir tavsiye vereyim. Kendinize küçük büyük farketmez bir kum torbası alın ve yumruğunuzu sıkıp bir tane patlatın, acıdı değil mi? Eldiven giy eldiven.. 

 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edwin Valero ve aşırı acıklı hikayesi

      Her ölüm erkendir, kabul. Cemal Süreya' ya itirazımız yok ama bazılarınınki daha çok yakar içi. Azrail' in gözdesi olurlar, kısa hayatlarına en büyük sevgileri, en büyük acıları, en büyük dostlukları, en büyük başarıları ve en büyük hataları sığdırabilmis kişiler. Edwin de çok farklı bir hayat yaşamadı aslında 30 yılı bulmayan ömründe. 12 yaşında boksa başlayıp, profesyonel olduktan sonra ilk 18 maçının tamamını 1. raundlarda nakavtla kazanarak erişilmesi zor bir rekora imza attı. Gerçi rekor Tyrone Brunson tarafından daha sonra kırıldı ama bu başka bir yazı konusu. Venezuella' nın zorlu mahallelerinden birinde çocukluğunu geçiren Edwin, amatör zamanında ciddi bir motorsiklet kazasında başından yaralandı. Hatta bu beyin hasarı Amerika' da boks yapmasına engel oldu. Konsey MR raporlarına bakıp kalıcı beyin hasarı ihtimali yüzünden lisans vermeyince 2004 ten itibaren uzakdoğu ( özellikle Japonya) ve ülkesinde maçlara çıktı. Featherweightde önüne çıkan herk

Joshua vs Parker: İki testiden biri kırılır mı?

    Mart ayının son gününde, iki yenilgisiz ağır sıklet, tüm kemerlerini ortaya koyacaklar (geriye sadece Wilder' da olan WBC kalacak). Biri artık namağlup olmayacak (şüphesiz beraberlik de bir seçenek ama bence uzak bir ihtimal). Ve yine tahminimce iki testiden biri kırılacak. Yani bana göre puanla bitmeyecek bir karşılaşma olacak. Erken bir final beklemiyorum, zira her iki boksörün de en az birkaç raund birbirlerini tartmaları muhtemel. Bu seviyede iki boksörün, ünvan birleştirme maçı ise söz konusu olan, sonuca etki eden en önemli faktör; her ikisinin de ne ile karşı karşıya oldukları konusunda kesin bir fikirlerinin olmayışı diye düşünüyorum. Sonuçta benzer yaşta, fizikte ve yaklaşık aynı oyun planına sahip iki şampiyondan söz ediyoruz. Geçmişteki rakipleri açısından bakılınca Joshua' nın bir adım önde olduğunu düşünebilirsiniz. Yine popülarite, KO yüzdesi, saf güç anlamında da AJ bir tık önde belki. Ama konu, ton ya da tonlar gücünde vurabilen iki ağır sıkletin mücadelesi

Yerli ve Milli Dünya Şampiyonu - İhtimaller Denizi

     'Neredeyim bilmiyorum/Her taraf sisler içinde/Ateşim yok yanıyorum/İhtimaller denizinde' Memleketin en müstesna Rock gruplarından Yüksek Sadakat' e ait bu güfte ile bahsi geçen denizde  uzun ve zorlu parkur yüzüşünü gerçekleştirmeye en yakın sporcumuzun 3. raundun sonunda bana hissettirdikleri ne yazık ki benzer. Muhtemelen yerden kalkmaya çalışırken Avni Yıldırım da buna benzer şeyler hissetmiştir.      Yıllar yılı profesyonel boks arenasında sayıları bir elin parmağını geçmeyecek Türk boksör, bizleri bu denizden karaya ulaşma ve hatta çıktıkları karada bir yaşam formu oluşturma konusunda heyecanlandırdı. Yaşam formundan kastım, anlaşılacağı üzere, bu büyük arenada söz sahibi olacak yeni boksörler,  antrenörler, organizatörler, tesisler ve hatta turnuvalar çıkarabilmekti. Ama olmadı. Temel boks becerilerini farklı kuşaklarda göç ettikleri Avrupa ülkelerinde edinen Türk ailelerinin çocukları ve onların elde ettiği başarılar şüphesiz gurur vesilesi oldu. Fırat Arsl