Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gerçekten çok ayıp etmiş olabiliriz..

  Milyonlarca takipçi bir süredir santralleri kitledi. Biliyoruz arayı çok uzattık ama artık yeni bir yıl başlıyor ve biz buna çok hazırız. O kadar ki bazı yazarlarımız daha fazla konsantre olmak için mevcut işlerini bıraktı. Geçen süreçteki meşguliyetimiz ve blogu ihmal sebeplerimizi gözler önüne sermek adına videoyu paylaşalım istedik. Zor bir yıl oldu boks camiası için, zorlu şampiyonluk yarışı, şike iddianamesi vs, vs. Ya da benim aklımda bunlar kalmış velhasıl herşey flu. Haye boksu bırakmış biz bir tek ona üzüldük, biraz da Ortiz şapşalına. Ama Fraizer gitti dediler çok fena olduk bir eksik kalınca. Zaten işler berbat amaan kim uğraşacak blogla, zate kimsenin takip ettiği yok dedik hiçbirşey yazmadık. Bu yüzden biraz ayıp etmiş olabiliriz, tabi kendimize, di mi Serhat?

Adamek, Vitali' ye bir boy küçük geldi.

   Adamek iyi niyetli boksunu 10 raund sürdürdü ancak, hakem 10. raundda maçı durdurduğunda az kalsın hakeme sarılıp teşekkür edecekti. Vitali ve Vladimir' in belki de en önemli şansları en iyi rakiplerinin bir ya da iki alt sıkletten gelmeleri. Adamek ve Haye alt sıkletlerdeki şahane kariyerlerine devam etselerdi muhtemelen kruvazor sıklette bir kemer birleştirme maçı yapacaklardı. Kısmetli kardeşler de bir grup pattiz çuvalı ile eğlenirlerdi. Yazık oldu Adamek' e diyor, Vitali Haye maçını sabırsızlıkla bekliyoruz.

Boksun kara günü..

    Floyd meyvedır yıllardır kendi sıkletini domine ediyor, saçma bahanelerle Manny den kaçıyor, korkak (ya da aşırı ihtiyatlı demeli belki de)  dövüşüp çoğu zaman sıkıcı , antipatik tavırlarıyla sinir bozuyor olabilir. Ancak yiğidi öldürmeden hakkını vermeliyim ki her zaman çok üst seviye bir sporcu olmuştur gözümde. Müthiş bir profesyonel olarak ringde kazanmak için gerekli olan herşeyi, belki de en kusursuz hayata geçiren adamdır. Daha doğrusu adam-dı-. Maçı izleyen herkes hakem Cortez' in boksörlere öpüşün barışın deyip, Ortiz' in puanını sildikten sonra hadi devam dediğini görmüştür. Dolayısı ile dangoz Ortiz, özür faslını uzatıp belasını bulmuştur, bunda kural dışı hiçbirşey yok, Mıyvidir in hanesine bir KO daha yazılacaktır ammaaaa..  Boks böyle bir spor değil, sporcu olmak böyle bir şey değil. Yok efendim bu profesyonel arena işin ucunda milyon dolarlar var dersen o senin bakış açın derim. Adam sana gard dahi almamışken ve ilk yumruktan sonra bile öylece dururken

Yine Wladimir Klitschko

Bu kardeşleri zor yenerler artık.12 raund sıksan 12 yumruk çıkar.Maçın geneli hakeme saydırarak geçti,David Haye boksun u ortaya bile koyamadı.Hakem tam ihtar verdi puan düştü dedik,Haye el ense ile yere indi ve hakem saydı. Boks yerine el ensenin bol olduğu bir kırkpınar seyrettik gibi geldi.Artık profesyonel boksda iyi hakemlere ihtiyaç olduğu daha net ortaya çıktıKardeşim madem güreş izlenecek bukadar parayı vermesinler gelsinler Edirne'ye.

Bırak artık Roy...

   Boks dünyasının en spektaküler adamlarından, naçizane benim de en sevdiğim boksörlerden biri olan Roy Jones Jr. 90 ların başından 2000 lerin ortasına kadar şahane sürdürdüğü kariyerinde bayır aşağı devam ediyor ne yazık ki. Marco Huck ile yaptığı maçta da esasen galibiyeti hakeden bir boks ortaya koyan Denis Lebedev kardeşim, Jones Jr'ı son raundda acımasızca nakavt etti. Son yumruk biraz ayıp oldu gibi görünse de bunda Rusun suçu yok. Nitekim dikkat edilirse hakem bir anlık akıl tutulması yaşadı, Lebedev de hakeme gir artık araya dedi ama hakem bir an için duraksayınca Lebedev bir süre rüyalar aleminde dolaştırdı Jones Jr.'u. Benim için acı görüntüler bunlar ama 42 yaşında eski formundan uzak bir adam için kaçınılmaz son. 2 gün uyursun artık Roy.

Dede ne yaptın?

   1200 yaşındaki Bernard Hopkins, oğlu yaşındaki Jean Pascal' ı yenerek WBC ve IBO light heavyweight kemerini kazanan en yaşlı şampiyon ünvanını George Foreman' dan aldı. Aralık ayında da ringe çıkan boksörler yenişememişti. Bu maç ise 3 hakemin ortak kararı ile B-Hope un oldu. Böylece 46 yaşında kemer sahibi olunabileceği de ispatlandı. Bu hepimize iyi bir ders ve daha önemlisi umut ışığı oldu gibi geldi bana, hiçbirimiz için (birçok blog okuyucusunu kastediyorum tabi) geç değil, yeterince çalışırsak neden olmasın, değil mi Serhat..Yeterince uslu olursak belki biz de şirinleri görebiliriz..

Evine dön Arthur..

    Merakla beklenen maç, beklediğimiz gibi sonuçlandı. Supermiddleweight WBA şampiyonu Andre Ward, SuperSix yarı finalinde Ermeni asıllı Alman boksör Arthur Abraham' ı UD ile yendi. King Arthur iki önceki yazımda yaptığım uyarıları hiçe sayınca sonuç kaçınılmaz oldu ( buradan blogun pek takip edilmediği sonucu çıkarılabilir). Örovizyonda Ermenistan ne yaptı takip etmedim. Zaten hiçbirşeyi takip etmek istemiyorum artık. Maçın kısa özeti şu; Ward, Abraham' dan 2 gömlek kaliteli bir boksör olduğu için maçı kazandı. Teknik olarak Ward ile Abraham arasında ise 4-5 gömlek var. Eh artık Abraham da bu sıkletin ve bu ayardaki boksörlerin ona fazla geldiğini anlamış ve Almanya' ya kesin dönüş yapmıştır diye umuyorum, aksi takdirde pattiz çuvalına dönecek yakında. Burada esas soru Ward' ın ne kadar iyi olabileceği. Adam olimpiyat şampiyonu, teknik,kondisyon şahane, belli ki kafalı da bir çocuk (şimdilik), ama bir şey eksik gibi. Sanki yeterince agresif değil, ringe çook dashaklı

Süper Pacman Mossley'e şans tanımadı.

   Pacman, çok sevdiğimiz Sugar Shane Mossley' i, merakla beklenen maçta darmadağın etti. Görüldüğü üzere 3. raundda yere düşen Mossley maç boyu varlık gösteremedi. Pacman adeta Flash Gordon hızına ulaştı zaman zaman ve neredeyse kusursuz bir maç çıkardı. Gerçi maçın dangoz hakemi 10. raundda Mossley' in açıkça itmesi sonucu yere düşen Manny' e saydı ama sonuç değişmedi. Bir kere Manny inanılmaz süratli, yumrukların nereden geldiğini bile anlayamayan Mossley savunmada kalmaktan öteye gidemedi. E bir de baba artık neredeyse 40 yaşına geldi, eski süratinden eser yok, fazlasıyla statik dövüşüyor artık. Galiba bir devrin kapanışına şahitlik edeceğiz yakında. Oscar' ı perişan eden Manny Pakua, Mossley' e de nefes aldırmadı, bu doğal çünkü Sugar, Oscar' dan çok daha iyi bir boksör -Oscar bence biraz abartılmış bir adamdır zaten bir nevi ''overrated sözde legend'', tıpkı Naseem gibi- . Farklı boksörlerin başkaları ile yaptığı maçları kıyaslamak doğru de

Ah Artur Vah Artur..

    14 Mayıs' ta muhtemelen Andre Ward' dan dayak yiyecek olan Arthur Abraham, 2011 Örovizyon şarkı yarışmasında Ermenistan' ı temsil edecek olan şarkının klibinde oynayarak moral depoluyor. Güzel araba Arthur iyi seçim..

2 Temmuz'da ak g.t kara g.t belli oluyor..

   Haydi David haydee, yok rengimizi belli etmek de istemeyiz tabi ama, biri de şu kardeşlerden birini dövsün istiyoruz artık. Yine saçma sapan bir aksilik olmazsa maç 2 Mayıs' ta Almanya' da yapılacak. Bizler de bokslog ailesi olarak maçı yerinde izleyeceğiz demek isterdim ve fakat imkanlarımız kısıtlı. İmkanlar dahilinde, bolca meyve suyunun tüketileceği bir organizasyon tertiplemek istiyoruz. Maç hakkında yorum yapmak istemiyorum ama sanırım ileriki günlerde 3-5 satır birşeyler yazarım..

Amir Khan vs. Paul Mccloskey heyecanı yarım kaldı..

   İngilizlerin ve birçok boks severin merakla beklediği maç biraz hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Videoda görüldüğü gibi maç 6. raundda kafa kafaya çarpışma sonucu Mccloskey in başında oluşan kesik nedeni ile durduruldu. 6 raundun puanlaması ile tüm hakemlerin maçı Khan a vermesi sonucu Pakistanlı kardeşimiz WBA lightwelterweight kemerini korumuş oldu. Maçı kesinlikle hakeden taraf Amir idi. Mccloskey cesur bir adam ve zevkli bir stili var, çenesi de oldukça sağlam, bunlar önemli artılar. Ancak  hücum yönü çok yetersiz, özellikle kemer seviyesindeki böylesi maçlar için. Khan ise yine benim uyuz olduğum stili ile maçı iyi idare etti. 6 raund boyunca rakibine net yumruklar kondurdu ve puanlı galibiyetlerine devam etti. Maçı bitiren sevgili ring doktoru meslektaşıma da yok artık demek istiyorum. Paşam adama bir şans vereydin de köşesine göndereydin kesiği onarmak ya da en azından kanamayı durdurmak için. Yani boks maçı izlemesek kesik görmesek tamam deriz de bu karar biraz abartı oldu

Victor Ortiz, Andre Berto' yu devirdi.

  Bakmayın Berto' nun resimde gevşek gevşek güldüğüne, Victor Ortiz' den bir temiz dayak yedi. Maçı izleyemeyen necip Türk milleti için şunu söylemek isterim; çok şey kaçırdınız. Nefis bir maç oldu, önce Berto, sonra Ortiz, daha sonra iki boksör birlikte düştüler, Ortiz enseye vuruştan puan kaybetti ama nihayetinde maçı kazandı. Sadece 24 yaşındaki Ortiz rakibine göre çok daha net ve sağlam yumruklar çıkardı. Maçtan sonra da tam bir Orta Amerikalı gibi konuştu ''insanlar yıllardır ne yapabileceğim ve ne yapamayacağım hakkında konuşup durdular ama ben kalbimde ne taşıdığımı gayet iyi biliyorum. Herşeyi olan ve aslında hiçbir şeyi olmayan (kemeri kastediyor) bir adam gibi çıktım ringe ve öyle savaştım''. Sonuç olarak WBC welterweight kemeri artık onun, tebrikler. 

JuanMa Lopez, Gamboa maçına hazır değilmiş.

   Birkaç hafta önce Gamboa ile ilgili değerlendirmemizde Lopez' den bahsetmiştik. Bu Lopez, Orlando Salido' ya 8. raundda tko ile yenildi. Hiç haksızlık etmeyeyim, Salido önceki maçında aldığı Gamboa mağlubiyetine rağmen çok iyi hazırlanmış.Yenilgisiz JM Lopez' i şahane bir boksla nakavt ederek kalitesini yine gösterdi. JuanMa ise birçok bokssever gibi beni de şaşırtıp olası bir Gamboa maçı için ortada pek çok soru işareti bıraktı. Ancak videoda görüldüğü gibi adam ne dayak yemiş arkadaş. Buna rağmen hala yaklaşırken tedbirli davranmış Salido, ters bir yumruktan sakınmak için. Bilen bilir, groki durumdaki bir boksör dahi karambolden çıkaracağı ters bir yumrukla bir anda, savunmasız avına saldıran aslana dönüşebilir. İşte bu noktada Salido tecrübeli ve kaliteli bir boksörün yapması gerekenleri yapmış. Evet boks bazen tek yumruktur ama çoğu zaman ise pek çok kontrollü yumruktur.

Şampiyonun farkında mısınız?

  Yukarıda resmi görülen Endonezyalı boksörü tanıdınız mı? Evet Serhat cevap bekliyorum. Tanımadın değil mi, çünkü sen busun, 3 tane boksörle kendi blogunu yazmaya kalkarsın, sen git raporlarını yaz. Neyse efendim biz konuya dönelim, biraz sinir var da bende. Bu arkadaş Chris John. The Dragon-The Tiger olarak da bilinir. Featherweight de dövüşen kaplan, tam 45 pro maçta yenilmedi. Ama bu maçları yaparken öyle başkaları gibi yöresel boksörleri dövmedi. Rocky Juarez, JM Marquez, Fernando David Saucedo gibi adamları yendi. WBA kemeri bir süredir belinde. Bu arkadaşın videoları oldukça düşük kaliteli ve sınırlı olduğu için bloga koyamadım ama stile dikkat lütfen, ringde duruşu bile farklı. Arkadaş wushu milli takımı üyesi de aynı zamanda. Burada bir parantez açmak lazım. Uzak doğu savaş sanatları profesyonel sporların tamamında muazzam bir fark yaratıyor. En azından benim düşüncem bu yönde. Thai chi, kungfu, wushu, wingtsun, aikido gibi farklı disipline ait türlerle uğraşan sporcular -ki b

Corriera della sera muhabiri Ali Onal İtalya' dan bildiriyor. Bir Fenomen: Michael Buffer.

   Hepimiz bu kişiyi bir şekilde isim olarak olmasa bile sima olarak biliriz. Hani kır saçlı, yakışıklı ve smokin giymiş ring ortasında lets get ready to rumble diye bağıran zat. bu isim şimdiden efsane olmuş Michael Buffer’dir. 1944 yılında dünyaya gelen Buffer, ilk olarak okul piyeslerinde sesiyle sanki ileride bu işi yapacağının sinyallerini vermiştir. Bir çok piyesi seslendirmiştir. Özellikle savaş ile ilgili piyesler onun en çok sevdikleri olmuştur. 1982 yılına gelindiğinde ise Buffer ring anonsörlüğüne başlar. HBO kanalıyla anlaşma imzalar ve o günden bu güne anlaşması devam etmektedir. Daha sonra sporun bir çok çeşidinde kendisi aranılan isim olur. Ring anonsörlüğünde ondan iyisi yoktur. En büyük rakibi ise jimmy Lennon’dur. Buffer toplam 14 filmde sesi ve yaptığı meslek ile görünür. Bunlara en iyi örnek Rocky serisinin son filmi Rocky Balboa’dır. Lets Get Ready To Rumble ise onun efsane dizeleri olur. O kadar çok sevilirki şarkılara bile söz olur.

Duayen yazarımız Serhat Onal dan muhteşem yazı dizisi: David Haye

  David Haye, cruiserweight de sadece 1 maç kaybedip, heavyweight de yaptığı 4 maçla gözleri dolduran (editörün notu: yazar burada mutluluk gözyaşlarına sesleniyor) atletik bir sporcu. Bu yazımda Haye ile ilgili bir kaç şeye değinmek istiyorum.   Özlediğimiz ağır siklet, filmlere konu olacak kadar güzel bir stil.  İngilizler yıllarca ağır sıklette sadece kemer maçı seyircisi iken bir anda Lennox Lewis ile bu özlemlerini giderdiler, hem de ne gidermek sevgili okurlar ( editör notu; yazar burada sevgiliye sesleniyor) Tyson, Holyfielt, Tua gibi kilosunda en iyileri ezip geçiyor. Haşim Rahman (edit not: evet, yazıldığı gibi okunur) ve Oliver McCall u da rövanş maçlarında KO ile bertaraf ediyor. Ve 40 yaşına merdiven dayadığında şimdiki şampiyon Vitali Klisçkoy’ u (ed not: yazar burada akıcılığı bozmamak için okunduğu gibi yazarak okuyucuyu şaşırtmış) yeniyor.    Gelelim David Haye’e , dünya cruiserweight şampiyonu. Artık bir ağır sıklet şampiyonu adayı. Monte Baret ağır siklet maçı ile m

Balon göz bu sefer de Guerrero ya tosladı..

    Robert Guerrero, yani Ghost, şüphesiz lightweight sıkletinin dünyadaki en güçlü isimlerinden biri. Adam son mağlubiyetini- üstelik bölünmüş kararla (SD)- 2005 senesinde almış beyler, dikkat buraya. Michael Katsidis kardeşimiz ise son maçında bu sıkletin diğer şampiyonu Juan Manuel Marquez e nakavt olmuştu. Bu maç her ne kadar puanla bitse de nakavt olmuş kadar ağrıyacak başı videoda görüldüğü gibi-  ki son raunddaki halini göstermeye içim elvermedi-. Gerçi adamın anatomisi başlıkta belirttiğim gibi balonlaşmaya çok müsait, kazandığı maçlardan sonra bile önünü göremiyor. Herşeye rağmen çok kaliteli 2 boksörün zaman zaman kural dışı vuruşlar olsa da çok üst düzey bir maçı oldu 9 Nisan' daki karşılaşma. Guerrero, solak olmasının doğal sonucu olarak, boksta en sevdiğim yumruk olan sol aparkatlarla dağıttı Katsidis'i ve maçı kazandı.

Adamek seriyi bozmadı.

  Yani bu McBride' ın Tyson' ı yendiğini düşününce bildiğim herşeyi unutmak istiyorum. Herhalde Mike' ın kafası güzeldi maça çıkarken.  Adamek karşısında bokstan ziyade güreşmek niyetindeydi, koca bir kütleye sahip olduğu ve yumruk atmayı unuttuğu göz önüne alınırsa bu isteği normal karşılanmalı. Nitekim Adamek uzun zamandır sürdürdüğü temiz kariyerine bir galibiyet daha ekledi. Ağır sıklete geçtiği günden beri yenilmeyen Polonyalı için Eylül ayında planlanan Vitali maçı öncesi iyi bir antrenman oldu. Gerçi biraz kilo düşmüş gibi geldi bana Tomas ya da esas maçın hazırlık aşamasında farklı bir noktada da -kondisyon gelişimi  gibi - olabilir. Zaten maçı da hemen bitirmek niyetinde değildi ve 12 raund boyunca devam etti. Sonuç olarak insan azmanı Kevin McBride halen Tyson galibiyetinin ekmeğini yiyor ama onu WWE bünyesinde izlemeyi tercih ederiz.  

George Foreman fırtınası devam ediyor..

 George Foreman tekrar ringlere dönse de, camia ağır sıklet görse diye düşünenlerdenseniz benim gibi, heyecanlanmanız için alın size bir sebep. George Foreman III yani eski şampiyonun küçük oğlu, ağırsıkletteki kariyerine 12' de 12 ile devam ediyor. Rakibi Eric Lindsey' i ilk raundda nakavt eden ''Monk'' fiziği ve stili ile önce 70 lere, 10 yıllık aradan sonra, 80 lerin sonu ile 90 lara damga vuran babasını andırıyor demek isterdim ama maçı izlemedim. Gerçi 28 yaşındaki Jr. henüz adam akıllı kimse ile karşılaşmadı ki oturup izleyelim ama ismi bile heyecanlanmak için yeterli. Foreman' ın kızı Freda' da orta sıklette profesyonel olup 5 maça çıkmıştı. E böyle babaya böyle çocuklar gayet normal. 

Tek yumruk demişken..

    Amerikalı Zab Judah' ın sadece istatistiklerine bakarsanız, iyi bir boksör görebilirsiniz. Aslında o bu sporun gerçek savaşçılarından biri ve boksun sadece istatistikten ibaret bir spor olmadığının en güzel kanıtı. Videodaki maçta rakibi Güney Afrikalı Kaizer Mabuza' yı nakavt ile yenerek Devon Alexander' in boşa çıkardığı IBF light welterweight kemerini beline takan Judah bundan tam 12 sene önce aynı kemeri ilk kez beline takmıştı. Sonra kemer maçını kaybetti, sonra tekrar kazandı. İsimler değişti , rakipler değişti. Bir üst sıklete çıktı orda da üç federasyonun kemerini kazandı, onları da kaybetti. Neyse liste biraz karışık merak eden varsa Boxrec e girip bakabilir. Ha bu arada The Fighter filmine konu olan Micky 'İrish' Ward ı da yendi vs vs. 33 yaşında 41. profesyonel maçında görece geride götürdüğü maçı tek bir yumrukla kazandı. İşte bu sporu sevmek için bir neden, öyle değil mi sevgili Serhat?

Giovani Segura, Ivan Calderon' a rövanşı vermedi.

   Meksikalı şampiyon Segura, ezeli rakibi Porto Riko' lu Ivan Calderon' u yine nakavt etti. Böylece light flyweight WBO kemerini korumuş oldu. Videoda görüldüğü gibi, böyle bir sıklette 3. raundda adeta bir ağır sıklet gibi kazanılan galibiyetlere pek sık rastlamıyoruz. Bu maçla birlikte 36 yaşındaki Calderon da  muhtemelen şahane kariyerini sonlandırmış oldu. Segura geçen sene Ağustos ayındaki maçta da rakibini 8. raundda nakavt etmişti. Şimdi gözler bu sıkletteki diğer yenilgisiz boksör Roman Gonzalez 'e çevrildi. Olası Segura-Gonzalez maçı Orta Amerika' dan binlerce kilometre uzaktaki  biz boksseverleri  internet başına kitler.

WBA Middleweight geçici kemeri ( ne demekse) Hassan N'Dam N'Jikam' ın.

     Tam ismini yazmak bir nevi eziyet olduğu için kendisinden kısaca Hasan olarak bahsetmek istediğim Kamerun asıllı Fransız boksörün keyfi resimde de görüldüğü gibi gıcır. Sebebi ise son maçında Giovanni Lorenzo karşısında aldığı puanlı galibiyet. Bu sonuçla pek aklım ermese de, WBA geçici kemeri beline taktı ve yenilgisiz kariyerini sürdürdü. Bu sıkletin süper şampiyonu Felix Strum bilindiği üzere ve bir diğer önemli isim Sergio Gabriel Martinez de (WBC ve WBO şampiyonu) üstüste aldığı iki sansasyonel galibiyet ile istim üstünde. Dolayısıyla bu geçici kemer, olası bir birleştirme maçı sonrası Hasan' ın belinde uzun kalmayabilir.  
Sanki Türkiye' de boks maçı adı altında o kadar süper maçlar yayınlanıyormuş gibi editör de bekliyor ki yazı yazayım. Kardeşim ben anlatırım ama maç ola beri kam bek.Selçuk Aydın ı bekliyoruz ki iyi maçlara çıksın diye, nerdeee Ahmet Öner sağolsun Selçuk'u sokak dövüşüne çıkaracak neredeyse. Sonra editör bunun suçlusu benmişim gibi yazı yaz diyoo neyi yazayım kardeşim, selçuğun torba döver gibi dövdüğü 5. sınıf boksörü mü yazayım. Evde çocuk oyun bekler, iş yerinde müdür rapor bekler blogda editör yazı bekler al sana yazı!!!!

Robert Helenius, Samuel Peter' i yere serdi, gerçekten...

                                                                                   Finlandiyalı 2 metrelik Robert Helenius, son dönemde -özellikle Vladimir Klitschko' ya yenildikten sonra- iyi beslendiği anlaşılan Samuel Peter' i TKO ile yendi. 9. raundda aldığı darbelerin ardından ' azıcık uzanayım şurda' diyerek istirahat etmeyi tercih eden Peter, üst üste 2. nakavtlı mağlubiyetini aldı. Daha önce Lamon Brewster galibiyeti ile dikkatleri üzerine çeken Robert Helenius, teknik zaaflarına rağmen fiziği ile önemli bir challenger olma yolunda ilerliyor.

Marco Huck 6 da 6 yaptı.

   2009 da beline taktığı WBO cruiserweight kemerini 6 farklı rakibe karşı koruyan, Sırp asıllı Alman, nam-ı diğer Muammer Hukiç -bir önceki başlıkta olduğu gibi 1 Nisan şakası falan yapmıyorum, adamın asıl ismi bu- sadece 2 yılda bu kadar maça çıktığı için bile takdiri hakediyor. Rakibi İsrailli Ran Nakash' ı puanla yenen Huck (sağdaki), hatırlanacağı gibi bundan sadece 4 ay önce Denis Lebedev' e karşı da kemerini korumuştu. Gerçi o maçta oldukça zorlanmış, nitekim bir hakem maçı Lebedev' e vermişti ancak SD ile kazanmayı bilmişti. Şimdi ise gözler yine  olası bir Steve Cunningham, Marco Huck maçına çevrildi. 2007 deki IBF kemer maçını TKO ile Cunningham kazanmış ve Hukiç' e kariyerinin tek mağlubiyetini tattırmıştı. Bu arada ilginç bir not; Huck eski bir Taekwondo Dünya şampiyonu- ve evet bu da şaka değil Serhat' cığım-.

Floyd Mayweather Jr : The Wolverine

   Dün sonuçlanan dava, Floyd Mayweather Jr' ı ve kariyerini darmadağın edebilir. 19 Eylül 2009 daki  Juan Manuel Marquez maçı sonrası, puanla kaybeden Marquez' in avukatları, Floyd için hem doping testi hem de sağ el ve el bileğinin incelenmesi talebi ile Arkansas eyalet mahkemesine başvurmuşlardı. Geçen hafta yapılan testler sonucu kanda ve idrarda dopingli maddeye rastlanmadı ancak, esas bomba ortopedik inceleme sonrası ortaya çıktı. Sıkı durun; Floyd Mayweather Jr' ın sağ elindeki 4 metatars kemiği ve bileğinde platin plakalar olduğu anlaşıldı. Resimdeki basın toplantısı ile kendini savunmaya çalışan ve 'elimde platin olması attığım yumrukların şiddetini değiştirmez, bakın benim sırrım şu küçük alet, hergün çalışıyorum ve elimi güçlendiriyorum' dese de eyalet mahkemesi, Amerikan Boks Konseyi' ne tavsiye niteliğinde bir karar gönderdi. Karara göre Jr' ın tüm kemerleri ve ünvanları kaybetme ihtimali çok yüksek. Böyle bir karar çıkarsa boksu hemen bırakacağ

Supersix kesmedi, Super10 verelim..

Ağır sıklet kan ağlıyor malum, 2 kardeş önlerine geleni patır patır dövüyor. Mahallenin çift dikiş liseli kabadayı abileri gibi şu anki durumları. Gerçi genç irisi çikolata renkli bir orta son öğrencisi onlara kafa tutuyor ama bakalım. Welterweight ise 2 adamın maçını beklemekten başka tat vermiyor ki zaten o da kabak tadı verdi. Buna mukabil super middleweight ise alev alev. Son dönemlerde bazı aksaklıklar yaşansa da, boks dünyasının en akıllıca planlanmış turnuvası SuperSix. Buradan yola çıkarak bu sıkletin en gözde isimleri ile ilgili bir nevi -evet basketboldan arak- Power Rankings yapmayı deneyeceğim. Bu sıralamanın tamamen kişisel ve listelerden bağımsız olduğunu belirtmeliyim. 1. Andre Ward 23(13)-0-0: Bu çocukta iş var. Tekniği, sürati, devamlılığı üst düzeyde. Son 2 yılda  Edison Miranda ile birlikte bu listede yer alacak olan iki boksörden Mikkel Kessler ve Allan Green' i yendi. 14 Mayıs' ta ise Arthur Abraham ile çarpışacak. Halen WBA super? kemeri onda. Amatör kar

Solis ve Öner..

Büyük maç, ‘80 ülke izliyor’ ‘ağı r siklet’ ‘WBC’ ‘17 maç 12 KO’ gibi kelimelerin cümle için de kullanılması organizasyonun ne kadar önemli olduğunu gösterse de biz net biçimde tek ilgi çekenin Vitali Klitschko olduğunu biliyorduk. Adamın biri,  44 maç yapıp 42 galibiyet 39 KO ’lu bir karneyi hem de 39 ya ş ı nda hala çok güçlü bir şekilde taşıyorsa ona sadece bravo denir. Diğer tarafta maça çıkarken kazanmak isteyen isim olarak Solis'i değil, menajeri Ahmet Öner’ i gördük. Rakibinin yüzüne bakamayan, suratında benim burada ne i şim var endişesi olan S olis' in görece  kısa boyuyla uzaktan atacağı yumrukları ve hızla içeri girerken de aniden yiyeceği kontraları maçın başında bekledik. Oysa Tyson, David Tua gibi benzer vücut yapısındaki önemli boksörler yıllarca yakın ve indirici yumruklarla ayakta kaldılar. Biz boks severler beklediğimizle kaldık.   Son olarak şunu söylemek isterim ; bu tip maçlar ı ya da  böyle 'challenger' ları görmeden, sadece Sinan’a göbek çevres

Sağol be Sinan..

   Biz ‘Türkiye’ de boksu Muhammet Ali ile öğrendik, sevdik’ cümlesini duyduk.Oysa ben ve yaşıtlarımız Rocky’ e borçluyuz boks sevgisini. Tabii boksu sadece dövüş olarak görenler Rocky’ de kalırken spor olarak görenler de biraz daha ileri giderek, Eyüp Can, Vedat Tutuk, Kibar Tatar’ ı izlemeye ve öğrenmeye başladı. Boks sporu ABD dışında amatör olarak   Küba ve SSCB de yüksek düzeyde yapılmaktaydı. Profesyonel olarak da etkilerini göstermekte gecikmediler.              Oysa Türkiye, biraz önce adını aralarında anmadığımız ama ABD dışında ikinci bir profesyonel boks merkezi haline gelen   Almanya’ da yetişmiş, profesyonel boksta büyük başarılara imza atan, benim gözümde sadece boksör değil, bir savaşçı, spor filozofu, güçlü yumruğu ve sağlam çenesiyle ön plana çıkan Sinan Şamil Sam sayesinde bu sporu tekrar hatırlamıştır. Teşekkürler Sinan ve geçmiş olsun.       

Magee, Bute' ye hafif geldi.

   Bazılarına göre şu an süperorta sıkletin 1 numarası olan Romen boksör Lucian Bute, yine dişine göre bir rakip bulamadı. Bana sorsaydı en az 5 sağlam adam sayardım süperortada ama kendisi Supersix turnuvasına dahil olmadığı için bu adamlarla karşılaşma şansı şimdilik uzak ihtimal. Bence profesyonel boksun şu an için en iyi sıkleti süperorta için uzun bir yazı yakında buralarda olacak. Maça gelince, üst üste 10 maç kazanan İngiliz Brian Magee'nin bu maça çıkmayı sonuna kadar hakettiği bir gerçek. Ancak ne yazık ki o kalibrede olmadığı da. Nitekim 10. raundda, Bute, baştan sona önde götürdüğü maçı tko ile kazandı. Esas soru, Bute' nin Andre Ward, Carl Froch, Mikkel Kessler, Kelly Pavlik veya sakatlıktan sağlam dönecek bir Andre Dirrell ve hatta son dönemde dayak arsızına dönse de Arthur Abraham karşısında neler yapabileceği. Listede bu kadar üst düzey boksör barındıran süperorta sıklette, ben liste yapacak olsam 1 numarayı boş bırakır herkesin birbirini dövmesini !! beklerdim..

Yuriorkis Gamboa, Juan Manuel Lopez maçına hazır.

Gamboa, featherweight de yenilgisizliğini sürdürdü, tıpkı bir sonraki muhtemel rakibi Lopez gibi. JM Lopez, 16 Nisan' da, bir önceki maçında Gamboa' ya sayı ile mağlup olan Orlando Salido ile karşılaşacak. Dün geceki maçta ise resimde de görüldüğü gibi Gamboa, rakibi Jorge Solis' i toplam 5 kere yere yatırıp, 4. raundda maçı TKO ile kazandı.  Maçtan sonra Meksikalı Solis' in söyledikleri ilginçti. ''Bana neyin çarptığını anlamadım, çok fazla yumruk aldım. Daha önce Pacquiao ile de karşılaştım ve kaybettim ama Gamboa çok daha sert yumruklara sahip'' diyor talihsiz Solis' lerden ince olanı. Bunun üzerine hemen Pacquiao maçı da gündeme geliyor ve karşılaştırmalar başlıyor ancak önemli organizatör ve büyük duayen Serhat ''thedonking'' Onals hemen patlatıyor bombayı: Ahmet' le (Öner) konuştum, önce Salido' yu yenerse JM Lopez maçı olacak Eylül gibi. Kendisine devriğimsi cümlesi için teşekkür ediyoruz.

Bir yumruğun ucundaki spor..

Yeri öpen arkadaş Paul Williams malum. Öptüren de Sergio Gabriel Martinez. Kendisi halen WBC middleweight kemeri sahibidir ki bu maçtan sonra Serhiy Dzinziruk' u da yenmiştir. Yukarıdaki videoda ring zeminini yakından incelemeden 1 yıl önceki maçta, Paul Williams garip bir puanlama ile Martinez'i yenmişti, dolayısı ile geçtiğimiz kasım ayındaki bu maç rövanş anlamı taşımakta idi. Esasen Martinez middleweight, Williams ise welterweight. Malum bu kilolarda asansör gibi takılabilir birçok boksör. İlginç olan ise Williams' ın  1.85m boya ve çok önemli bir avantaja sahip olduğu halde çok aşağı seviyelerde takılması. Bu maç özelinde, ciklet gibi yapışmadan önce de net yumruklar almış başını aşağıda tuttuğu için. Yani çok da beklenmedik bir sonuç değil maçın gidişatına göre. Yine de biraz erken olmuş diye düşünülebilir ama tek yumruk dedik ya..

Vah Solis kardeşim vah..

Bu işi yalamış yutmuş diyeceğin adamlar bile; Solis Vitali'yi zorlayacak nadir adamlardan biri vs. mealinde görüş bildirdi maç öncesi. Sanırım onlar bile daha maç başlamadan fikirlerini değiştirmişlerdir. Nitekim gördük ki Solis kardeşimiz daha Vitali'nin gözlerinden kaçıyor. Gözünden kaçtın da yumruklardan nasıl kaçacaksın paşam? Kaçamadı netekim. Vitali kaç yumruk attı dersen bilemem ben zaten bu maçtan birşey anlamadım. Tek bildiğim bir tarafta 40 kusür pro maç yapmış- beğen beğenme- şahane kariyerli bir boksör, öte yanda olimpik altınlı genç bir kübalı. Ve sadece 17 pro maça çıkmış, tek üst düzey adamla da karşılaşmamış-belki biraz Ray Austin- dolayısı ile ne olduğunu bilmediğimiz bir adam. Sonra da yok dizi döndü, yok bileği burkuldu..Yahu dizi döndü de 2si birden mi döndü, ayağa kalktığında sekiz (rakamla 8) çiziyordu herif. Onu geçtim Vitali'nin o yumruğu ise tüm bunlara sebep, e o zaman Shannon Briggs bir kamyon dayak yedi aynı adamdan hem de 12 raund. Tüm maç tek d

Çok iddialı mıyız? Tabii ki hayır..

   Önemli bir açığı, bir ihtiyacı, ülkedeki binlerce boks severi memnun edecek bir blog oluşturmak değil amaç. Herşey 1 yıl kadar önce, ülkenin önemli başarılara imza atamamış bir boksör eskisi olan sevgili dostum Serhat (misterno) ile düzenli ve düzeyli boks sohbetleri yapmamız ile başladı. Önce, spor kanallarından birinde neden bir boks programı yapmıyoruz dedik birbirimize, alkolün de etkisi ile. Yine aynı etki bizi -daha çok beni- ntvspor' a bir mail göndermeye itti. İtmez olaydı.. Cevap alamadık. Hemen vazgeçtik. 'E o zaman ben de blog yapayım' dedim kendime bir gün çay içerken ve bugünlere kadar geldik. Ha nereye mi geldik, daha bir yere gelmedik çünkü şu an çalıştığım yerden youtube a falan giremiyorum. Dolayısı ile 2 video koyayım desem, yok, imkansız. Eee, Serhat zaten teknoloji fakiri - zaten tek zenginliği gönül zenginliği-. O zaman mesai biter bitmez, sabah eve gidince ilk işim, duş dahi almadan, son Vitali-Sol(s)is maçı hakkında ilk yazıyı yazmak olacak. Şimdil