Ana içeriğe atla

Bute' ye bak sen, cesur çocukmuş.


   Bute yi geçmişte biraz eleştirmiş olabiliriz, büyük maç yapmıyor diye ama biraz utandırdı bizi kerata. Geçtiğimiz günlerde Carl Froch, menajeri vasıtası ile yaptığı açıklamada Mayıs ayı sonunda gerçekleşmesi muhtemel Froch-Bute maçının müjdesini verdi. İşin daha da güzel tarafı  
maçın rövanş opsiyonunun bulunması. İlk maç İngiltere' de yapılacak. Bu bile Bute' ye olan saygımızı arttırdı. Malum kendisi Kanada vatandaşı olup bugüne kadar  Kuzey Amerika ve asıl ülkesi Romanya dışında hiç ringe çıkmamıştı. Bute cephesi henüz maç ile ilgili bir açıklama yapmadı. Carl ''The Cobra'' Froch ise oldukça heyecanlı göründü yaptığımız sohbette ve şu cümleler döküldü dudaklarından; abi biliyorsun süpersix de Ward a kaybedince biraz moralim bozuldu ama çok da üzülmedim nitekim adam iyi boksör artı benden çok daha iyiydi o gün. Super six turnuvası çok büyük bir tecrübe oldu, belki kazanamadım ama en iyilerden biri olduğumu kanıtladım. Bute çok iyi bir boksör ona ve ekibine çok saygı duyuyorum, maçın ayarlandığını duyunca çok  heyecanlandım ve hala heyecanlıyım. Hiçbir zaman mücadeleden kaçmadım ve böyle büyük boksörlere karşı ringe çıkmak her zaman büyük keyif, maçın sonucu ne olursa olsun. 
    Muhtemelen 26 Mayıs' ta yapılacak büyük maçta Bute IBF supermıddleweight kemerini ortaya koyuyor. Maçın rövanşı ise Kanada' da yapılacak. Bute, sıkletin en iyi 2-3 boksöründen  biri şu anda ama rüştünün ispatı için ilk adımı bu maçla atacak. Sonrasını bilemeyiz ama açıkçası Andre Ward, Mikkel Kessler ve hatta sağlıklı bir Andre Direll ile ringe çıkmadan ''en iyi'' ünvanını alması zor görünüyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edwin Valero ve aşırı acıklı hikayesi

      Her ölüm erkendir, kabul. Cemal Süreya' ya itirazımız yok ama bazılarınınki daha çok yakar içi. Azrail' in gözdesi olurlar, kısa hayatlarına en büyük sevgileri, en büyük acıları, en büyük dostlukları, en büyük başarıları ve en büyük hataları sığdırabilmis kişiler. Edwin de çok farklı bir hayat yaşamadı aslında 30 yılı bulmayan ömründe. 12 yaşında boksa başlayıp, profesyonel olduktan sonra ilk 18 maçının tamamını 1. raundlarda nakavtla kazanarak erişilmesi zor bir rekora imza attı. Gerçi rekor Tyrone Brunson tarafından daha sonra kırıldı ama bu başka bir yazı konusu. Venezuella' nın zorlu mahallelerinden birinde çocukluğunu geçiren Edwin, amatör zamanında ciddi bir motorsiklet kazasında başından yaralandı. Hatta bu beyin hasarı Amerika' da boks yapmasına engel oldu. Konsey MR raporlarına bakıp kalıcı beyin hasarı ihtimali yüzünden lisans vermeyince 2004 ten itibaren uzakdoğu ( özellikle Japonya) ve ülkesinde maçlara çıktı. Featherweightde önüne çıkan herk

Joshua vs Parker: İki testiden biri kırılır mı?

    Mart ayının son gününde, iki yenilgisiz ağır sıklet, tüm kemerlerini ortaya koyacaklar (geriye sadece Wilder' da olan WBC kalacak). Biri artık namağlup olmayacak (şüphesiz beraberlik de bir seçenek ama bence uzak bir ihtimal). Ve yine tahminimce iki testiden biri kırılacak. Yani bana göre puanla bitmeyecek bir karşılaşma olacak. Erken bir final beklemiyorum, zira her iki boksörün de en az birkaç raund birbirlerini tartmaları muhtemel. Bu seviyede iki boksörün, ünvan birleştirme maçı ise söz konusu olan, sonuca etki eden en önemli faktör; her ikisinin de ne ile karşı karşıya oldukları konusunda kesin bir fikirlerinin olmayışı diye düşünüyorum. Sonuçta benzer yaşta, fizikte ve yaklaşık aynı oyun planına sahip iki şampiyondan söz ediyoruz. Geçmişteki rakipleri açısından bakılınca Joshua' nın bir adım önde olduğunu düşünebilirsiniz. Yine popülarite, KO yüzdesi, saf güç anlamında da AJ bir tık önde belki. Ama konu, ton ya da tonlar gücünde vurabilen iki ağır sıkletin mücadelesi

Yerli ve Milli Dünya Şampiyonu - İhtimaller Denizi

     'Neredeyim bilmiyorum/Her taraf sisler içinde/Ateşim yok yanıyorum/İhtimaller denizinde' Memleketin en müstesna Rock gruplarından Yüksek Sadakat' e ait bu güfte ile bahsi geçen denizde  uzun ve zorlu parkur yüzüşünü gerçekleştirmeye en yakın sporcumuzun 3. raundun sonunda bana hissettirdikleri ne yazık ki benzer. Muhtemelen yerden kalkmaya çalışırken Avni Yıldırım da buna benzer şeyler hissetmiştir.      Yıllar yılı profesyonel boks arenasında sayıları bir elin parmağını geçmeyecek Türk boksör, bizleri bu denizden karaya ulaşma ve hatta çıktıkları karada bir yaşam formu oluşturma konusunda heyecanlandırdı. Yaşam formundan kastım, anlaşılacağı üzere, bu büyük arenada söz sahibi olacak yeni boksörler,  antrenörler, organizatörler, tesisler ve hatta turnuvalar çıkarabilmekti. Ama olmadı. Temel boks becerilerini farklı kuşaklarda göç ettikleri Avrupa ülkelerinde edinen Türk ailelerinin çocukları ve onların elde ettiği başarılar şüphesiz gurur vesilesi oldu. Fırat Arsl