Ana içeriğe atla

Ah Selçuk, vah Selçuk..


    Yazık oldu Selçuk' a, başka söylenecek söz bulamıyorum. Nereden bakarsan bak 2 bilemedin 3 yumruk kadar yakındı kemere Selçuk ama olmadı. Bu kadar önemli bir rakibi o noktaya kadar getirdi ama devamı gelmedi, yazık oldu.
     Önce rakip Guerrero' dan başlayalım. Maça kesinlikle iyi hazırlanmamış, aldığı kilolardan ağırlaşmış ve belli ki Selçuk' u biraz hafife almış göründü. Ama kendi evinde böylesi bir maçı kazanmasını sağlayacak kadar profesyonel ve tecrübeli bir adam, ona şüphe yok. Çok fazla ve isabetli yumruk attı, ayakta kaldı ve rakibin bitirici yumruklarından sakınmayı bildi. Hazırlık sürecinde uğraştığı dertler, eşinin rahatsızlığı vs. bir yandan olumsuz etkilemiş belli ama öte yandan motive etmiş gibiydi. 2 kez grogi duruma geldi ama orjinal hızındaki bir Ghost o yumrukları almaz o duruma düşmezdi zaten. Kısaca kazanmak için daha fazla yumruk atması ve düşmemesi gerekiyordu ve bunu da başardı.
    Selçuk cephesinde ise yeni birşey göremedik. Yukarıda bahsettiğim 2 grogi durumda da indirici son yumrukları atamadı ve işin garibi bu durumu izah ederken de ''atamadım işte çünkü atacak durumda değildim'' şeklinde anlam veremediğim bir açıklama yaptı. Bu durum ilk defa kavgaya giren, yumruklarını sıkmış genç bir adamın içinde öfke patlaması yaşasa da bir türlü o ilk yumruğu çıkaramamasını hatırlattı bana. Malum sonuçta ya dayağı yersin ya da yerde birbirinin boğazına yapışmış halde birilerinin kavgayı ayırmasını dilersin. İyi ama sen Selçuk Aydın' sın, bu sıkletin en iyi 10 adamından birisin bu mazeret olamaz. Ayrıca '' menejerim Ahmet Öner dışında kimse  yoktu yanımda '' ne demek. Peki ya suçun büyük kısmını ''beni doğru hazırlamadılar'' diyerek köşe adamlarına yıkmak da nesi. Artık bu seviyede kimle çalışacağına sen karar vereceksin. Bunu yapacak gücün yoksa da şikayet etmeyeceksin. Kaldı ki o noktaya getirdiğin bir rakibi indirmek için doğru adamla çalışmak, doğru antrenmanı yapmak gibi bahanelere gülerler. Boks tarihinde grogi durumdayken tek bir ters yumrukla maçı kazanan onlarca adam var, isteyen girer youtube a bakar.  Zaten rakibinden daha fazla yumruk atmanı kimse beklemiyordu. Biz biliyorduk ki Selçuk tek ve isabetli bir yumruk yakalarsa üzerine gider ve indirir, tıpkı JoJo Dan maçlarında olduğu gibi. Çünkü onun boks stili, stratejisi bunun üzerine kuruludur. Maç öncesi yazımda yazdığım gibi eksiklerine rağmen iyi yaptığı işleri çok iyi yapabilen bir boksördür bizim uşak. Ama olmadı, yapamadı. Aşağı yukarı istediği kıvama getirdiği maçı öylece bıraktı Selçuk.
    Bundan sonrası için ümitsiz konuşmanın anlamı yok. Elimizde çok iyi bir malzeme var. Üstelik her ne kadar maçı kaybetmiş olsa da Amerika' da gayet iyi bir izlenim bıraktı Selçuk. Guerrero ile eşit seviyedeki birçok boksörün maç yapmak isteyebileceği türde bir rakip ve bu onun için çok önemli bir fırsat. Ahmet Öner e de önemli bir iş düşüyor bu durumda. Önce Selçuk' un her fırsatta şikayet ettiği köşe adamlarından kurtulmalı, mümkünse bir süre Amerika' da bu sıkletin kaynağındaki birileri ile çalışmalı ve üst düzey bir maç daha ayarlamalı. Onda  bu potansiyel var, çünkü Ahmet Öner seversin sevmezsin ama tuttuğunu koparan bir tip ve bir şekilde iyi bir maç ayarlayacaktır (nitekim Maidana dan bahsediliyor). Sonrası ise Selçuk' a kalıyor, bu süreçten en az hasarla dönmeli çünkü artık Trabzon' da ya da İstanbul' da ve hatta Almanya' da o kalibrede rakipler yok. Sıla, memleket, anam, babam, Trabzonum vs gibi zaaflarından sıyrılıp bir profesyonel gibi yaşaması şart. Ne zaman ki Guerrero' yu, Maidana' yı, Berto' yu yener, işte o zaman yeteneklerinin hakkını vermiş, muzaffer bir savaşçı olarak döner. Zaten o vakit bu saydığımız isimler de tıpış tıpış gelip İstanbul' da ve hatta Trabzon' da maça çıkarlar. Ama o zamana kadar sebat edip sızlanmayı bırakmalı ve en azından iyi yaptığı işe yani sert ve kırıcı boksa odaklanmalıdır.
   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edwin Valero ve aşırı acıklı hikayesi

      Her ölüm erkendir, kabul. Cemal Süreya' ya itirazımız yok ama bazılarınınki daha çok yakar içi. Azrail' in gözdesi olurlar, kısa hayatlarına en büyük sevgileri, en büyük acıları, en büyük dostlukları, en büyük başarıları ve en büyük hataları sığdırabilmis kişiler. Edwin de çok farklı bir hayat yaşamadı aslında 30 yılı bulmayan ömründe. 12 yaşında boksa başlayıp, profesyonel olduktan sonra ilk 18 maçının tamamını 1. raundlarda nakavtla kazanarak erişilmesi zor bir rekora imza attı. Gerçi rekor Tyrone Brunson tarafından daha sonra kırıldı ama bu başka bir yazı konusu. Venezuella' nın zorlu mahallelerinden birinde çocukluğunu geçiren Edwin, amatör zamanında ciddi bir motorsiklet kazasında başından yaralandı. Hatta bu beyin hasarı Amerika' da boks yapmasına engel oldu. Konsey MR raporlarına bakıp kalıcı beyin hasarı ihtimali yüzünden lisans vermeyince 2004 ten itibaren uzakdoğu ( özellikle Japonya) ve ülkesinde maçlara çıktı. Featherweightde önüne çıkan herk

Joshua vs Parker: İki testiden biri kırılır mı?

    Mart ayının son gününde, iki yenilgisiz ağır sıklet, tüm kemerlerini ortaya koyacaklar (geriye sadece Wilder' da olan WBC kalacak). Biri artık namağlup olmayacak (şüphesiz beraberlik de bir seçenek ama bence uzak bir ihtimal). Ve yine tahminimce iki testiden biri kırılacak. Yani bana göre puanla bitmeyecek bir karşılaşma olacak. Erken bir final beklemiyorum, zira her iki boksörün de en az birkaç raund birbirlerini tartmaları muhtemel. Bu seviyede iki boksörün, ünvan birleştirme maçı ise söz konusu olan, sonuca etki eden en önemli faktör; her ikisinin de ne ile karşı karşıya oldukları konusunda kesin bir fikirlerinin olmayışı diye düşünüyorum. Sonuçta benzer yaşta, fizikte ve yaklaşık aynı oyun planına sahip iki şampiyondan söz ediyoruz. Geçmişteki rakipleri açısından bakılınca Joshua' nın bir adım önde olduğunu düşünebilirsiniz. Yine popülarite, KO yüzdesi, saf güç anlamında da AJ bir tık önde belki. Ama konu, ton ya da tonlar gücünde vurabilen iki ağır sıkletin mücadelesi

Yerli ve Milli Dünya Şampiyonu - İhtimaller Denizi

     'Neredeyim bilmiyorum/Her taraf sisler içinde/Ateşim yok yanıyorum/İhtimaller denizinde' Memleketin en müstesna Rock gruplarından Yüksek Sadakat' e ait bu güfte ile bahsi geçen denizde  uzun ve zorlu parkur yüzüşünü gerçekleştirmeye en yakın sporcumuzun 3. raundun sonunda bana hissettirdikleri ne yazık ki benzer. Muhtemelen yerden kalkmaya çalışırken Avni Yıldırım da buna benzer şeyler hissetmiştir.      Yıllar yılı profesyonel boks arenasında sayıları bir elin parmağını geçmeyecek Türk boksör, bizleri bu denizden karaya ulaşma ve hatta çıktıkları karada bir yaşam formu oluşturma konusunda heyecanlandırdı. Yaşam formundan kastım, anlaşılacağı üzere, bu büyük arenada söz sahibi olacak yeni boksörler,  antrenörler, organizatörler, tesisler ve hatta turnuvalar çıkarabilmekti. Ama olmadı. Temel boks becerilerini farklı kuşaklarda göç ettikleri Avrupa ülkelerinde edinen Türk ailelerinin çocukları ve onların elde ettiği başarılar şüphesiz gurur vesilesi oldu. Fırat Arsl