Ana içeriğe atla

Floyd vs Ghost

 4 Mayıs günü ya ilk kez parayı harcayan bir hayalete tanık olacak ya da paranın hayaletlerle işi olmadığı gerçeği ile yüzleşeceğiz. Uzun zamandır yazı yazmayınca, insan etkileyici bir giriş yapmak adına da olsa böyle zorlama cümleler kurabiliyor. Farkındayım ama yazmadan da duramadım. Floyd ''Money'' Mayweather Jr ve Robert '' Ghost'' Guerrero Mayıs ayının ilk cumartesi günü ringe çıkacaklar. Showtime promo sunda Floyd ''the antipatik'' Miyvıdır çokça konuşup sinir harbinden galip çıktı denilebilir. Robert ''the sütbeyazı'' Guerrero ise daha sakin ama biraz daha çekingen göründü. Ringde herşey daha farklı olacak orası kesin. Geçelim maçın analizine:
 Floyd ''wattafckizfairplay'' Meyvedır; şüphesiz favori, daha sıkı bir savunma, daha büyük tecrübe daha iyi bir karne (daha iyisi yok zaten), daha güçlü yumruklar, daha büyük sabır. En büyük artısı şüphesiz çok daha iyi bir kontrol mekanizması. Büyük maçların hiçbirinde (Ortiz maçını saymıyorum) erken KO göremiyoruz. Son 7 yıldır sadece Hatton' ı KO ile yendi. İlk 6 raund bekliyor, bekliyor, bekliyor ve birkaç kontra çıkarmak dışında rakibin sinirlerini bozuyor. Kondisyon, devamlılık gibi bir problemi yok. Grogi duruma gelse bile bir şekilde ayakta kalabiliyor. Çenesi çok mu sağlam? Hiç zannetmiyorum ama zaten kaç kişi ulaşabildi ki oraya kadar? Sonuç olarak belki de bu sporun tarihinde rastlayabileceğiniz en az saygı gören şampiyonlardan ama buna paralel olarak da en iyi profesyonellerden biri. Her zaman hazır, her zaman fit ve güçlü. Nerde ne yaşarsa yaşasın (mapus damları, gece alemleri de dahil) ringe çıktığında 17 yıldır aynı adam. O gün de hazır olacak ve muhtemelen karneyi bozmayacak.
  Robert ''thebirazkiloalmışolabilirim'' Guerrero; iyi bir grafikte ilerliyor. 1,5 yıl aradan sonra önce bizim oğlanı, sonra da Berto' yu yenip yeni çıktığı welter sıklete sağlam girdi. Ancak daha önce de söylediğim gibi profesyonel boksa featherweight olarak başlamıştı. Hayalet ünvanı da o dönemden. Kısacası aldığı yaklaşık 10 kilo onu Casper lıktan biraz daha Fatso luğa yaklaştırmış gibi. En büyük artısı olan hızı, bununla beraber vasata yaklaşmış durumda (tabi burda önemli olan vasatın nerede durduğu aşağı? yukarı?). Son iki maçta iyi rakiplerin karşısına çıkmaktan çekinmedi. Yani bu aradan sonra, bir ara taksim ile sıradan birkaç rakiple karşılaşabilirdi. Belki de Selçuk' un öyle olduğunu düşündü, bilemiyoruz. Ancak neticede iki sıkı rakibi iyi bir strateji ile alt etti. Onu bu maçlarda bir adım öne taşıyan faktörün, ring içinde kurallar dahilinde yaptığı kirli boks  olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Sık sarılmalar, içerden attığı yumruklar (dirsek ve kafa yardımı da olabiliyor) boksunun önemli bir parçası amaa..Aması şu; rakip, bu işlerin ağa babası. Stili tam olarak Guerrero gibi olmasa da, kirli işler deyince ilk akla gelen isim (inanmazsanız Victor Ortiz' e sorun). Nakavtçı olmaması da cabası. Maçları daha çok gücü ile değil, yumruk üstünlüğü ile kazanıyor.
  Sonuç: Her alanda Floyd üstün görünüyor gibi. Evet ama Guerrero' nun Meksikalı inadını da yabana atmamak lazım. Sonucu puan belirleyecek diyebiliriz ve eğer iş puana kalırsa ibre daha önce de olduğu gibi Floyd'a dönecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edwin Valero ve aşırı acıklı hikayesi

      Her ölüm erkendir, kabul. Cemal Süreya' ya itirazımız yok ama bazılarınınki daha çok yakar içi. Azrail' in gözdesi olurlar, kısa hayatlarına en büyük sevgileri, en büyük acıları, en büyük dostlukları, en büyük başarıları ve en büyük hataları sığdırabilmis kişiler. Edwin de çok farklı bir hayat yaşamadı aslında 30 yılı bulmayan ömründe. 12 yaşında boksa başlayıp, profesyonel olduktan sonra ilk 18 maçının tamamını 1. raundlarda nakavtla kazanarak erişilmesi zor bir rekora imza attı. Gerçi rekor Tyrone Brunson tarafından daha sonra kırıldı ama bu başka bir yazı konusu. Venezuella' nın zorlu mahallelerinden birinde çocukluğunu geçiren Edwin, amatör zamanında ciddi bir motorsiklet kazasında başından yaralandı. Hatta bu beyin hasarı Amerika' da boks yapmasına engel oldu. Konsey MR raporlarına bakıp kalıcı beyin hasarı ihtimali yüzünden lisans vermeyince 2004 ten itibaren uzakdoğu ( özellikle Japonya) ve ülkesinde maçlara çıktı. Featherweightde önüne çıkan herk

Joshua vs Parker: İki testiden biri kırılır mı?

    Mart ayının son gününde, iki yenilgisiz ağır sıklet, tüm kemerlerini ortaya koyacaklar (geriye sadece Wilder' da olan WBC kalacak). Biri artık namağlup olmayacak (şüphesiz beraberlik de bir seçenek ama bence uzak bir ihtimal). Ve yine tahminimce iki testiden biri kırılacak. Yani bana göre puanla bitmeyecek bir karşılaşma olacak. Erken bir final beklemiyorum, zira her iki boksörün de en az birkaç raund birbirlerini tartmaları muhtemel. Bu seviyede iki boksörün, ünvan birleştirme maçı ise söz konusu olan, sonuca etki eden en önemli faktör; her ikisinin de ne ile karşı karşıya oldukları konusunda kesin bir fikirlerinin olmayışı diye düşünüyorum. Sonuçta benzer yaşta, fizikte ve yaklaşık aynı oyun planına sahip iki şampiyondan söz ediyoruz. Geçmişteki rakipleri açısından bakılınca Joshua' nın bir adım önde olduğunu düşünebilirsiniz. Yine popülarite, KO yüzdesi, saf güç anlamında da AJ bir tık önde belki. Ama konu, ton ya da tonlar gücünde vurabilen iki ağır sıkletin mücadelesi

Yerli ve Milli Dünya Şampiyonu - İhtimaller Denizi

     'Neredeyim bilmiyorum/Her taraf sisler içinde/Ateşim yok yanıyorum/İhtimaller denizinde' Memleketin en müstesna Rock gruplarından Yüksek Sadakat' e ait bu güfte ile bahsi geçen denizde  uzun ve zorlu parkur yüzüşünü gerçekleştirmeye en yakın sporcumuzun 3. raundun sonunda bana hissettirdikleri ne yazık ki benzer. Muhtemelen yerden kalkmaya çalışırken Avni Yıldırım da buna benzer şeyler hissetmiştir.      Yıllar yılı profesyonel boks arenasında sayıları bir elin parmağını geçmeyecek Türk boksör, bizleri bu denizden karaya ulaşma ve hatta çıktıkları karada bir yaşam formu oluşturma konusunda heyecanlandırdı. Yaşam formundan kastım, anlaşılacağı üzere, bu büyük arenada söz sahibi olacak yeni boksörler,  antrenörler, organizatörler, tesisler ve hatta turnuvalar çıkarabilmekti. Ama olmadı. Temel boks becerilerini farklı kuşaklarda göç ettikleri Avrupa ülkelerinde edinen Türk ailelerinin çocukları ve onların elde ettiği başarılar şüphesiz gurur vesilesi oldu. Fırat Arsl